Hayır, her ACL yırtığı ameliyat gerektirmez. Günlük aktiviteleri sırasında dizde kararsızlık (boşalma hissi) yaşamayan, sportif hedefi olmayan ve yaşı ileri hastalar konservatif yöntemlerle (fizik tedavi + kas güçlendirme) takip edilebilir. Ancak aktif spor yapan ya da dizinde sık sık boşalma yaşayan kişilerde cerrahi önerilir.

Hayır. Menisküs yırtıkları her zaman ameliyatla tedavi edilmez. Yırtığın tipi, hastanın yaşı, aktivite düzeyi ve şikayetlerin şiddeti önemlidir. Küçük ve stabil yırtıklar ilaç ve fizik tedaviyle iyileşebilir. Ancak yırtık büyükse, kilitlenme yapıyorsa veya ağrı süreklilik gösteriyorsa artroskopik cerrahi gerekebilir.

Artroskopik cerrahi, eklem içini küçük kesilerden kamera ile görüntüleyerek yapılan kapalı (minimal invaziv) ameliyattır. Genellikle diz ve omuz gibi eklemlerde uygulanır. Daha az ağrı, daha hızlı iyileşme ve kısa hastanede kalış süresi gibi avantajları vardır.

Spor sırasında bir yaralanma oluştuysa, ilk 24 saat içinde RICE protokolü uygulanmalıdır:

· R: Dinlenme (Rest)

· I: Buz uygulama (Ice)

· C: Kompresyon (Compression)

· E: Yükseltme (Elevation)

Ağrı, şişlik ya da hareket kısıtlılığı devam ederse mutlaka bir ortopedi uzmanına başvurulmalıdır.

Ameliyattan sonra genellikle 6 ay içinde spora dönüş mümkündür. Ancak bu süre; hastanın fizik tedavi sürecine uyumu, kas gücü, diz stabilitesi ve sporun türüne göre değişebilir. Profesyonel sporlara dönüş için 8-9 aya kadar süre gerekebilir.

Hayır. Bu yırtıklar genç yaş grubunda da görülebilir, özellikle tekrarlayan omuz travmalarında veya sporcularda. Yaşla birlikte dejenerasyon da rol oynadığı için ileri yaşta görülme sıklığı artar.

Bu enjeksiyonlar, özellikle erken evre kireçlenme (osteoartrit), kıkırdak zedelenmeleri ve bazı yumuşak doku problemlerinde ağrıyı azaltmak ve iyileşmeyi hızlandırmak amacıyla uygulanır. Ameliyatlık olmayan, konservatif tedaviden fayda görmeyen hastalarda tercih edilir.

PRP (Platelet Rich Plasma), kişinin kendi kanından elde edilir, dolayısıyla alerji veya enfeksiyon riski son derece düşüktür. Uygulama bölgesinde hafif ağrı, şişlik gibi kısa süreli etkiler olabilir. Uygun hasta seçimi ve steril koşullarda uygulandığında oldukça güvenli bir yöntemdir.

Kırığın tipi, hastanın yaşı, genel sağlık durumu ve uygulanan tedaviye göre bu süre değişir. Genellikle uzun kemik kırıkları 6-8 hafta içinde kaynar. Ancak tam fonksiyonel iyileşme birkaç ayı bulabilir. Fizik tedavi süreci bu iyileşmeyi hızlandırır.

İlk kez çıkan omuzlarda, yaş gençse (özellikle 20 yaş altı), tekrar çıkma riski yüksektir. Omuz kapsülü ve bağ yapılarının zedelenmesi nedeniyle zamanla gevşeklik oluşabilir. Bu durumda cerrahi onarım (Bankart onarımı gibi) gerekebilir.

Evet, bazı durumlarda hasarlı kıkırdak dokusu cerrahi yöntemlerle onarılabilir. Mikrofraktür, mozaikplasti veya kök hücre uygulamaları gibi yöntemler uygulanabilir. Ancak her hasta için uygun değildir; hasarın boyutu ve hastanın yaşı belirleyicidir.

Birçok hafif ve orta düzey spor yaralanmasında fizik tedavi oldukça etkilidir. Kas gücünün geri kazanılması, eklem hareket açıklığının korunması ve yeniden sakatlanmaların önlenmesi açısından fizik tedavi çok önemlidir. Ancak yapısal bozukluk varsa cerrahi seçenekler gündeme gelebilir.

Ameliyat türüne göre değişmekle birlikte ortalama 6 hafta ile 3 ay arası fizik tedavi uygulanır. Ön çapraz bağ gibi büyük ameliyatlarda bu süre 6-9 aya kadar uzayabilir. Tedavi planı kişiye özel olarak düzenlenmelidir.

Artroskopik ameliyatlarda yapılan kesiler genellikle 0.5–1 cm’dir ve birkaç ay içinde belirsiz hale gelir. Dikiş izleri zamanla solar ve genellikle estetik açıdan sorun yaratmaz.

Aşil tendonu onarımı sonrası ortalama 6 hafta boyunca özel bot ile yürümeye başlanabilir. Ancak tam yük verme ve aktif spora dönüş genellikle 3-6 ayı bulur. Bu süreç hastanın durumuna göre uzayıp kısalabilir.